22 Ocak 2016 Cuma

GRİP VE KORUNMA YOLLARI

                                                                                                    GRİP VE KORUNMA YOLLARI                                 


                       
                              
Kış aylarının gelmesi ile beraber soğuk algınlığı ile ilgili hastalıklarda artış görülmektedir. Grip ve  nezle soğuk algınlığının sebep olduğu başlıca hastalıklardır. Bu hastalıklardan korunmanın en önemlisi ve etkin olanı, temizlik kurallarına uymak ve toplu yaşam içerisinde beraber kullanmak zorunda olduğumuz alanlar sonrası yapılan temizliktir.

Toplu taşıma araçlarına binilip, inildikten sonra burada tutulan kapı kolları, koltuk kenarları ve ortak kullanılan birçok eşya mikrop yuvasıdır. Bunlarla sağlanan temas sonrasında eller bol sabun ve su ile birkaç kez yıkanmalıdır.
Grip toplum içerisinde hızla yayılan bir hastalık olduğundan, toplu yaşam yerlerini terk ettikten sonra mutlaka el temizliği ciddi şekilde yapılmalıdır. Temizliğin yanında bol miktarda sıvı alınması ve bu sıvılardan c vitamini sağlanması ile iyi beslenmede grip ten korunmak için iyi birer uygulamadır. Kırmızı meyvelerin güçlü antioksidan olduğunu düşünürsek, bağışıklık sistemimizin kuvvetli olması açısından bu tür meyvelerin suyunu bolca tüketmemiz gerekir. Nar ve üzüm suyu bu meyveler içerisinde antioksidan açısından en önemlileridir. Özellikle nar suyunun bağışıklık sistemini çok güçlendirdiği tıp doktorları tarafından sıkça belirtilmektedir.

Gripten korunmanın bir başka etkin yolu ise aşı olunmasıdır. Özellikle çocuk, kalp hastaları, akciğer hastalığı olanlar ile şeker hastaları mutlaka aşı olmalıdır. Ocak ve Şubat aylarında artış gösteren grip hastalığı için bu aylarda da ilgili aşılar yaptırılabilir.

Günde yaklaşık 1-2 km yol yürüyerek güneşten sağlayacağımız D vitamini ile bağışıklık sistemimizi güçlü tutarak gribe karşı direnç sağlayabiliriz. Bolca C vitamini özellikle portakal ve greyfurt suyu tüketerek dirençli olabiliriz.

Bütün bunların yanında, bulunduğumuz ortamları sürekli ve bolca havalandırmalıyız. Güneş ışınlarının yaşam alanlarına ulaşmasını sağlamalıyız. Uzun yürüyüşlerle derin nefes alarak daha fazla oksijene sahip olur ve karbondioksidi dışarı atarız. Klima bakımlarının mutlaka yapılarak içlerinde barındırdıkları mikropların temizlenmesi gerekmektedir. Bizde çok yaygın olmayan ancak kış aylarında mutlaka yapmamız gereken maske takmak gerekliliğine önem vermeliyiz.

Yukarıda belirttiğim bir kısım önlemler ile hastalığın bizi yakalama şansını ortadan kaldıracağımızı veya bizden kısmen de olsa uzak tutacağımızı düşünüyorum.


Hiç yorum yok:

KÜBA MI DÜNYAYA,DÜNYA MI KÜBA'YA AÇILIYOR ?

  Hafta sonunun keyfini evde çıkarmayı deniyorum.Gerçi yoğun iş temposu içerisinde,şantiyelerin ağırlığında geçen bir haftanın yorgunluğun...